Tarih: 26.05.2024 20:10

Cibuti'de Genetiği Değiştirilmiş Sivrisinekler Sıtma ile Mücadele İçin Doğaya Salındı

Facebook Twitter Linked-in

Oxitec firması tarafından geliştirilen genetiği değiştirilmiş sivrisinekler, Cibuti'de sıtmanın yayılmasını engellemek amacıyla doğaya salındı. 

Bu sivrisinekler, dişi yavruların ölmesine sebep olan bir gen taşıyor ve sadece dişi sivrisineklerin ısırdığı zaman sıtma ve diğer viral hastalıklar yayılıyor. 

Bu uygulama, Doğu Afrika'da ilk kez gerçekleştirilen ve kıtada ikinci kez hayata geçirilen bir uygulama oldu.

Genetiği değiştirilmiş on binlerce sivrisinek, Afrika ülkelerinden Cibuti'de sıtmanın yayılmasına yol açan istilacı türlerle mücadele için doğaya salındı. 

İngiltere merkezli biyoteknoloji şirketi Oxitec tarafından geliştirilen Anofel stephensi türü erkek sivrisinekler, dişi yavruların olgunluğa erişmeden ölmesine sebep olacak bir gen taşıyor.

Sadece dişi sivrisineklerin ısırdığı zaman sıtma ve diğer viral hastalıklar yayılıyor. 

Genetiği değiştirilmiş sivrisineklerle çiftleşenlerden dünyaya gelen sadece erkek yavrular hayatta kalabiliyor. 

Doğu Afrika'da ilk kez gerçekleştirilen bu uygulama, kıtada ikinci kez hayata geçirildi.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), benzer bir uygulamanın daha önce Brezilya, Cayman Adaları, Panama ve Hindistan'da gerçekleştirildiğini belirtiyor. 

Oxitec'in başında olan Grey Frandsen, BBC'ye yaptığı açıklamada, doğaya salındıktan sonra bu sivrisineklerin dişi sivrisinekleri aradığını belirtti.

Bu uygulama, 2020 yılında Cibuti'de sıtma vakalarının artmasıyla birlikte başlatıldı. 

Ülke, sıtma ile mücadelede başarılı bir noktaya gelmiş olsa da vakaların artmasıyla tekrar sorun yaşamaya başladı. 

Bu tür sivrisineklerin kontrolü zor olup, hem gece hem de gündüz ısırma eğilimindedir ve kimyasal zehirlere direnç gösterebilirler.

Sıtma her yıl Afrika'da 500 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden olurken, küresel olarak ise 600 binden fazla kişi ölüyor. 

Çevre grupları ve aktivistler, genetiği değiştirilmiş hayvanların ekosisteme ve gıda zincirine zarar verebileceği endişesiyle bu uygulamaya karşı çıkıyor. 

Oxitec'ten Frandsen ise 10 yıllık çalışmalarının olumsuz bir etki yaratmadığını iddia ediyor.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
google-site-verification=5I1OkmO_uOBOfLOs2YZZpDRhh3_eaG4LlRPMb6_TXHY