Sevgili Okuyucular,
Ülkemizin siyasi arenası her zaman renkli ve hareketli olmuştur. Ancak son zamanlarda, bu hareketlilik ve dinamizmde belirgin bir düşüş yaşandığını gözlemlemek mümkün.
Parti liderlerinin ve üst düzey yöneticilerin, sosyal medya hesapları aracılığıyla fenomen veya troll rollerine bürünerek gerçek dünyadan kopuk bir algı yaratmaları, siyasetin gerçek yüzünü görmemizi engelliyor.
Geçmiş seçimlerde, her ilde ve her ilçede binlerce hatta on binlerce insanın katılımıyla gerçekleştirilen mitingler, siyasi arenanın nabzını tutuyordu.
Ancak son seçimlere doğru yaklaştıkça, bu coşku ve katılımın azaldığını üzülerek gözlemliyoruz. Eskiden il ve ilçe teşkilatları, liderlerinin ziyaretini sabırsızlıkla bekler, hatta özel kaleme yalvarırken, şimdi ise "inşallah bize gelmez" diye dua ediyorlar.
Bu durum, siyasi liderlerin halkla olan bağlarının zayıfladığını ve halkın desteğini kaybettiklerini gösteriyor.
Parti teşkilatları, genel başkana takvim sunmak için sıraya girerken, liderlerin ziyaretiyle birlikte yeniden canlanan umutları artık göremiyoruz.
Eski coşku ve heyecan yerini umutsuzluğa bırakmış durumda. Parti liderlerinin ve üst düzey yöneticilerin, halka masal anlatarak zamanlarını boşa harcadıklarını görmek ise gerçekten üzücü.
Siyaset, halkla olan bağı güçlü olanların, gerçek sorunları çözmek için harekete geçtiği bir alan olmalıdır. Ancak bugün, siyasetin yozlaşmış bir versiyonunu izlemekten başka bir şey yapamıyoruz.
Parti liderlerine ve üst düzey yöneticilere sesleniyorum: Lütfen gerçek dünyayı görmekten ve halkın gerçek ihtiyaçlarını anlamaktan vazgeçmeyin.
Parti teşkilatlarına da sesleniyorum: Umutsuzluğa kapılmayın ve liderlerinize güvenin, ancak aynı zamanda onları gerçek sorunlarla yüzleşmeye teşvik edin.
Sonuç olarak, siyasetin gerçekten halk için yapıldığını görmek istiyoruz.
Ancak bu, liderlerin ve üst düzey yöneticilerin sosyal medya üzerinden yaptıkları fenomenlik veya trollüklerle değil, halkın gerçek ihtiyaçlarını anlayarak ve onlara çözüm sunarak mümkün olacaktır.