Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan logo değişikliği büyük tartışmalara neden oldu. Kurban Bayramı tatilinde sosyal medya üzerinden büyüyen tartışmalar Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Haziran Ayı 2. Toplantısında farklı bir boyuta geldi. Belediye meclisi toplantısında sesler yükseldi, gerilim tırmandı ve Başkan Akın, oturuma ara vermek zorunda kaldı.
Şimdi logo meselesiyle ilgili farklı başlıklar altında yürüyen tartışmalar var. Logoyu beğenmeyenler, logo özgün değil diyenler, bu değişikliğe ne gerek vardı diyenler ve biz bu logoya evet demedik diyen AKP grubu… Logo değişikliğine gerek var mıydı, yok muydu konusu tartışmaya açık. Buradaki bazı görüşlere fazla söz söyleyemeyiz elbette. İşte logoyu beğenmeyenler veya logo değişikliğine gerek var mıydı diyenlerin görüşü kendi yorumlarıdır. Ama burada logoyu beğenmeyenler için küçük bir not düşmekte fayda var. Son beş-on yıldır dünyanın her yerinde; minimalist, sade ve mümkünse tek obje içeren, anlatmak istediğini ve vermek istediği mesajı tek bir obje ile anlatan ‘basit’ logolar moda. Gelişen teknoloji ve değişen iletişim alışkanlıklarını da göz önüne alırsak bu modayı çok da yadırgamamak gerekir.
Diğer yandan logoya evet demedik diyen AKP grubu var… Söz konusu kararın oylandığı meclis toplantısında oradaydım. Olan bitene birebir şahidim. İlgili karar okundu, oylandı ve Başkan Akın ‘OY BİRLİĞİ ile kabul edilmiştir’ dedi. Kimse itiraz etmedi. Yok biz evet demedik, oy birliği yok, oy çokluğu var diyen olmadı. Önceki dönem belediye meclisi toplantılarını takip edenler bu teamülü bilirler; Başkan okur, oylama yapar, oy birliği veya oy çokluğuyla kabul edilmiştir der. Siz de oy vermediyseniz veya çekimserseniz itiraz edersiniz. Olay bu kadar basit.
Şimdi buraya kadar yazdığımız kısmı ile ilgili çok şey konuşuldu. İşin bu kısmını gereğinden fazla uzattım. Asıl anlatmak değinmek istediğim konu başka. 19 Nisan 2022 tarihinde yazdığım yazıya atıfta bulunmak istiyorum. O günlerde devrin Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, hiç öyle belediye meclisinden karar alamaya falan tenezzül etmeden, kimseye sormadan şehrin logosunun ‘gold versiyonunu’ ortaya çıkardı. Hatırlayanlar bilir; altın renkli, zevksiz, anlamsız ve gereksiz bir değişimdi. O gün yapılan değişimin maliyeti tahmin ettiğimizden daha fazlaydı. Yapılan değişiklik ile baskı ve tabela maliyetleri neredeyse iki katı arttı. Bilenler bilir ömrümün yaklaşık dört beş yılı tabelacılık ve matbaacılık işi ile geçti. Bir logoyu altın rengi yaparsanız o logoyu tabela ve baskı işlerine uyarlamak için imalat maliyetiniz iki katına çıkar. O gördüğünüz yaldız baskılı (Varak yaldız), siyah zeminli teklif dosyalarını, çantaları, kutuları bastırmak için bizim cebimizden iki katı para çıktı. Yine aynı şekilde o altın görünümlü tabelalar için yine cebimizden iki katı para çıktı. O gün kimseye sorulmadan yapılan zevksiz değişikliğe ses çıkardınız mı? Hayır! O gün logo değişikliğinin meclis gündemine dahi gelmediğini söylediniz mi? Hayır! O zaman neden ikili davranıyorsunuz. O gün neden ses çıkarmadınız da bugün ses çıkarmaya başladınız? Bunu biraz düşünün isterseniz…